- sallantı
- 1) кача́ние, ка́чка; шата́ние; колеба́ние2) перен. откла́дывание, оття́гивание, затя́гивание
sallantıda bırakmak — отложи́ть
sallantıda kalmak — висе́ть в во́здухе (о деле)
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
sallantıda bırakmak — отложи́ть
sallantıda kalmak — висе́ть в во́здухе (о деле)
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
sallantı — is. 1) Sallanma işi 2) mec. Sürüncemede bırakma, savsaklama Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller sallantıda bırakmak sallantıda kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
amortisör — is., Fr. amortisseur 1) Motorlu araçlarda sarsıntı, sallantı vb. hareketleri en aza indiren, yayların gereksiz hareketlerini gidermeye yarayan düzen 2) Bu düzeni kuran öge, cihaz, yumuşatmalık … Çağatay Osmanlı Sözlük
LERZE — f. Titreme, titreyiş. Sallantı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
cımbıldamak — kap içindeki bir sıvının sallantı sonucu taşması … Beypazari ağzindan sözcükler